SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

FİTNE VE KIYAMET ALAMETLERİ BAHSİ

<< 157 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF’İN 3 DEVAM SAYFASI:

 

17 - (157) وحدثنا محمد بن رافع. حدثنا عبدالرزاق. حدثنا معمر عن همام بن منبه. قال: هذا ما حدثنا أبو هريرة عن رسول الله صلى الله عليه وسلم. فذكر أحاديث منها: وقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "لا تقوم الساعة حتى تقتتل فئتان عظيمتان. وتكون بينهما مقتلة عظيمة. ودعواهما واحدة".

 

{17}

Bize Muhammed b. Râfi' de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrezzâk rivayet etti.  (Dediki): Bize Ma'mer, Hemmâm b. Münebbih'den rivayet etti. Hemmam: Ebû Hureyre'nin, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den bize rivayet ettikleri şunlardır diyerek bir takım hadîsler zikretmiştir. Onlardan biri de şudur: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«İki büyük fırka çarpışarak aralarında büyük bir harb olmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Halbuki bunların davaları birdir.» buyurdular.

 

 

18 - (157) حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا يعقوب (يعني ابن عبدالرحمن) عن سهيل، عن أبيه، عن أبي هريرة؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال "لا تقوم الساعة حتى يكثر الهرج" قالوا: وما الهرج؟ يا رسول الله! قال "القتل. القتل".

 

{18}

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Ya'kub (yâni; İbni Abdirrahman) Süheyl'den, o da babasından, 0 da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)

 

«Here çoğalmadıkça kıyamet kopmayacaktır.» buyurmuş. Ashab :

 

— Here nedir ya Resûlallah? diye sormuşlar.

 

«Katildir, katil!» buyurmuşlar.

 

 

İzah:

Ebû Bekre rivayetini Buhârî «Kitâbu'l-İman»'da Ebû Hureyre rivayetini de «Kitâbu'l-Menâkıbn'de tabric etmiştir.

 

îki müslümanın kıhçlanyle yüz yüze gelmelerinden murad; birbirlerine vurmalarıdır. Bu çarpışma esnasında ölürlerde ikisinin de cehennemlik olması te'vil yoluyla değil de, sırf asabiyet. Öfke vesaire gibi sebeple çarpıştıkları zamana hamledilmiştir. Cehennemlik olmalarından murad; bu cezayı haketmeleridir. Teâlâ Hazretleri dilerse cezalarını verir, dilerse kendilerini af buyurur, ehl-i hakkın mezhebi budur.

 

Ashab-ı kiram arasında cereyan eden harbler bu kabilden değildir. Onlar müctehîd ve müteevvildirler. Maksatları dünya menfaati veya asabiyet gibi bir şey değil. her fırka kendinin haklı olduğuna inanmış, muhalifinin âsî olduğuna kani olmuştur. Müctehidlerin ise hakka isabet edenineiki sevab, edemeyenine bir sevab verileceği malûmdur. Hatâ eden müetehid ma'zur olduğu için günahkâr sayılmaz.

 

îki büyük fırkamn harbedeceğini haber veren Ebû Hureyre hadîsi Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in mucizelerindendir. Bu mucize ilk asırda zuhur etmiştir. Bazıları iki fırkadan Hz. Ali ile Muaviye'nin askerleri kastedildiğini söylemişlerdir.

 

«Davaları bir» sözünden murad; ikisi de müslüman yahut ikisi de haklı olduğunu iddia ediyor, demektir.

 

 

BUHARİ’NİN EBU BEKRE HADİSİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN